Sahtecilik Nedir? - Grafolojibilirkisi

İçeriğe git

Ana menü:

Grafoloji Eğitimleri Hakkında
Son günlerde  bazı özel kuruluşlarca açılan Grafoloji eğitimine katılarak 6 gün, 15 gün ve 21 gün gibi eğitimler neticesinde alacakları belge ile Mahkemelerde bilirkişilik...


CMK 67. Madde ve HMK Md.293/1
MK 67. Madde 6. bendindeki “Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi ...


Özel Bilgilerde Dolandırıcılık
Cep telefonu hattı alırken, herhangi bir yere nüfus cüzdanı fotokopisi bırakırken dikkatli olmanız gerekiyor...



SAHTECİLİK NEDİR ?
 

Olmayan bir belgeyi düzenlemek veya mevcut gerçek bir doküman üzerinde tahrifat yapmak suretiyle değişiklikler yapmak ve bu dokümanı çıkar sağlamak için kullanmaktır.
 
Özetle; haksız menfaat temin etmek amacıyla kanuna aykırı olarak hazırlanmış her türlü evrak ile var olan bir belge üzerinde değişiklik yapılmak suretiyle aldatma ve menfaat kastı, sahteciliğin konu ve kapsamı içine girer.
 
Hukukta; kanıt olarak kullanılan bir belgenin düzmece olması şeklinde ifade edilir.
 
Sahtecilik suçunun oluşması için dokümanın kasıtlı olarak sahte tanzim edilmiş ve ikinci şahıslara ya da kurumlara zarar verici nitelikte olması ve haksız kazanç sağlamış olması gerekmektedir. Dokümanın sahte ya da gerçek olduğunu tespit etmenin amacı, soruşturmanın hedefine ve söz konusu belgenin çeşitliliğine göre değişir.
 
Sahtecilik konularına ilişkin soruşturmalar, bilimsel teknik ve metotlarla araştırılması gereken bir sistem olduğu için yazının icat edildiği Sümerler döneminden bu güne kadar yazı ve şekiller üstünde dikkatli inceleme yapabilen, tecrübe sahibi, ayırt edebilme melekesi gelişmiş, ciddi, objektif bakabilen kişilerin inceleme, kanaat verebilme ve değerlendirme yeteneklerine ihtiyaç duyulmuştur. Günümüzde bu işi Adli Grafoloji Bilirkişileri ifa etmektedir.
 

EL YAZISI VE YAZAR PROFİLİ ÜZERİNDE DEĞERLENDİRME

 
En kısa el yazısı içinde bile yazara ait bazı karakteristik izler vardır. Bu izler belge bütününe bakıldığında el yazısındaki gizemin faktörlerini oluşturduğu görülür. İlk başta harflerin oluşturduğu kırılganlıklar göze çarpar. Kişilere ait özgü el yazılarında ilgili elemanları kırılganlıkla sınırlandırmayıp genişletecek olursak, yazıların yönü, boyutu, biçimi, hız ve uygulanan basınç, el yazısının iskeletini oluşturan unsurların grafolojinin sorumlu elamanları olduğunu söyleyebiliriz.
 
El yazısı hareketleri bilimsel yazı çalışmasının teorisine müsbet yönde etkisi olmuşsa da; bu, el yazısı hareketleri kişilerin ifadesine, katılımına, konuşmasına, yürümesine, yüz ifadesine bile etki ettiği savunulmuştur.
 
Grafoloji, birçok Avrupa ülkesinde, personel alımında bile adaylardan örnek yazılar alınmak suretiyle bireysel yazı unsurlarındaki farklılaşmalara göre müracaat kabul edilir. Bunlar yazarın (el yazısı alınan şahsın) aklı, ruh yapısı, dinamikliği, konuşma ve kendini ifade edebilme, yürüyüşü, insanın diğer anlamlı jest hareketleri ve yorum katabilme becerileri çalışma isteklerinin kaydedilebilen ölçüleri olduğu kabul görür.
 
Yazılardaki genişlik ve yükseklik, mevcut harf boyutları derinlik ve uygulanan basınç ile eşdeğer sembollerdir. Genişlik ve yükseklik yazının yazıldığı doküman üzerindeki üst bölgesi, alt bölgesi ile sayfanın sol ve sağındaki boşluklardır.  Noktalama işaretlerini de göz ardı etmek yanlış olurki; bu işaretler Latin alfabesinde “i, ü, ö” karakterlerinden, sedil işaretleride “ç, ş” karakterlerinden oluşur.
 
Grafoloji benzersiz el yazısı çalışır çünki, herkes farklı yazı modelleri üretir. Aynı harf ve yazı biçimi herkese aynı öğretilirken algı ve uygulama kişiden kişiye farklılık gösterir. Kimisi yükseklik, basınç ve aralıklarda farklı bir ürün çıkarırken kimisi sonradan ekleme gibi zihinsel sipariş tekniğiyle kendine münhasır bireysel farklılıkla yazı yazar. Aslında bu süreçlerin her şahsın zihinsel işlevinde sabit bir karaktere dönüşmesindeki bir adımdır. Bu adımlar, el yazısı olur ve otomatikleşir. Zihinsel ve fiziksel bu yetenek desen el yazısı ve el yazısı üretiminde bilinçsiz hale gelir. Burada bilinçsiz kelimesi aslında otomatik yazı yazma hızını yazar, düşünmeden, hesap etmeden, kendine ait özellikleri bilmeden kağıda yansıtması anlamında kullanılmıştır.
 
Bu bilinçsiz yazma kullanımı zamanla belirgin hale gelirken zaman içerisinde el yazısında farklılaşmalarda gözlenebilmektedir. Örneğin genç birisinin otomatik yazım tarzı şahsın yetişkin döneme girdiğinde, yeteneğine ve ircaa ettiği mesleğine bağlı olarak iyi bir değişime uğramış, gelişmiş veya daha hızlanarak baskı kalitesi düşmüş el yazısına dönüşebilir. El yazısınındaki bu değişimleri test etmenin birçok yolu vardır. Onbeş yaşındaki bir gencin otuz yaşına geldiğinde tahsil ve mesleğine göre bahsettiğim bu değişimleri her iki döneminden alınmış yazı örnekleriyle karşılaştırmak ve benzer olmayan (yaş aralığı olarak) karakterleri ortaya koymak ispatı zor olan bir husus değildir. Biz yetişkinlerin el yazıları birbirinden benzersiz hale gelmiştirki bunun sebebide sağlık sorunları, stres ve gelişmeye bağlı diğer etkenlerdir.
 
Sahtecilik uzmanı belgelerin asıllarını ideal bir varlık görmeli, asıllarını temin edemediği takdirde bazı karakteristik özelliklerinden yoksun olmayacak kadar temiz çekilmiş, fotoğraf, faks çıktısı, taranmış belge ve fotokopileri üzerindende bu analizi yapmaları ya da dijital görüntüsü iyileştirilen “aslına sadık kalınmak suretiyle” görüntüler üzerindende çalışma yapmaları mümkündür. Ayrıca, bulunduğumuz çağda teknolojik cihazlar o kadar gelişmiştirki; belgenin orijinalinden çekilmiş fotoğraf ya da fotokopi kalitesi oldukça iyi seviyededir. Tabiî ki orijinalinin yerini tutmaz ancak, orijinali olmadığında bununla yetinilmelidir. Orijinali olmasada, Ülkemizde genelde belgenin aslının olması gerektiği savunulur. Düşünün; karbon bir belge ile işlenmiş bir suçu nasıl aydınlatacağız. Ya da fulaj izi ile el yazısının kime ait olduğunu tespit ettiğimiz halde bu kanıt suçlu alehinde kullanılamasın mı? Biraz daha açarsak, fotokopi edilmiş ve bir suça maddi delil teşkil eden bir dokümanın aslına ulaşılamadığı takdirde şüpheli elini kolunu sallayarak adli makamdan uzaklaşsın mı?   İşte burada değerli yargı mensuplarınca olumlu mütalaalarına ihtiyaç vardır. Bu mütalaalar sayesinde grafolog daha özgün çalışabilme iradesine sahip olabilecektir. Şunu da kabul etmek lazımdır ki, bu türden belgeler üzerinde yazının hızı, baskı (kalem basıncı) kalitesi, kalemin rengi (mürekkep incelemesine elverişli olmayacağı), kalemin türü konusunda bir tespit yapılamayacaktır.  
 
Tehdit, hakaret ve fidye mektuplarında eğitim ve coğrafya kökeninin yazım diline yansıtılmasından mukayeselerle analiz edildiğinde yazar hakkında bazı ipuçları bulunabilir. Ancak, kesinlikle yaş, ırk, din, cinsiyet, medeni durumu, zayıf ve güçlü noktaları konularında dünya grafologları tarafından bir frofilleme yapılabileceği savı söylenebilirken adli grafologlar bu konuda aynı fikirde değildir.
 
Başka bir önemli konu da karşılaştırmalarda kalemin (keçeli  ibaresi kullanılan gazlı, işaretleme kalemi”, mürekkepli kalem, bilye uçlu kalem, kurşun kalem, v.s.) önemi büyüktür. Keçeli kalemlerde baskı kalitesi düşük iken, dolma kalemlerde kalem ucunun kesik olması yazılarda incelme ve kalınlaşmalara sebep olur. Bunun sebebide kalem ucunun kesik uç olması, kalemi kavrama ve parmaklarla yanlış yönlendirmedir. Kurşun kalemlerde de buna benzer bir yakınlık vardır. Hatta kurşun kalem ucunun sert olması ve yuvarlak uçlu olmaması durumunda kişinin kaligrafik ve karakteristik özellikleri dışında bir oluşum çıkar.  Bilye uçlu kalemlerde ise bilye süreli hareket ederek yüzeye basınç bırakırken, mürekkep akışkanlığında yavaşlama olduğunda yazı hatları belirginsizleşir.  
 
Yetişkinlere ait el yazıları incelendiğinde yazının genelde ilk başlık ya da ilk paragrafında bilinçli yazı yazılabilir. Daha sonra yazı bilinçsizce otomatik yazılır. El yazısı dışavurumcu hareketin eller parmaklar kaslar yardımıyla bağımsız bir motor faaliyetine dönüşür.Çünki yazarın yazılarındaki hızı, kalem basıncı, harf bağlantıları, verdiği aralıklar, el titremesi, geri döngüler ve noktalama işaretleri ile diğer kişilerden benzersizliği vardır.
 
Serbest yapılmış sahte yazı ve imzalar asla hatasız değildir. Yüzeyde bazı küçük tereddütler, yama, titreme el hareketleri bir uzman tarafından yeterince büyütülerek görülebilir. Ve asla mükemmel değildir çünki hız ritminde farklılıklar göze çarpar. Karbon ve suret belgelerde de aynı husular göze çarpar, orijinalinden farklılıklar gösterir. Yazarı bilinmeyen bir el yazısını tanımada sahtecilik bilgisi ile donanımlı bir analiz ile sonuca gidilmesi mümkün iken aynı profilin karakterini analiz etmek psikolojik ve grafolojik yorum gerektirir.
 
Sahtecilikteki başarılı algılama özgün yazılmış samimi mukayese yazı ve imzalara dayanıyor. Birçok kişinin yazı ve imza örnekleri seçim kütüklerinde, noterde, bankada, posta işletmelerinde ve abonelik kayıtları olan kurumlarda, adres değişikliği yaptığı muhtarlıklarda olabilir.  
 
Şantajcı, soyguncu gibilerinden mukayese yazı alındığında genelde değiştirme gayreti ile yazı yazarlar, mesela ağır basınç uygulayarak bazı harf karakterlerini abartaracak kadar farklı yapmaya çalışır.  Şahıs kendine ait benzersiz olan otomatik el yazısını yazmaktan kaçınmak için yazısını düşünerek ve yavaş bir hızla gerçekleştirecektir. Grafolojinin temel iddasında yazma isteği aynı hızda olmalıdır, yani tahrikli ivme kazanmış bir yazı olmalıdır. Basit harflerin formları eşit olmalıdır.
 
Günümüzde bile psikologlar, grafoloji profilleme tekniği kullanarak oluşturdukları fikir edinme tekniği ile adayların işletmelere değerlendirmesini ve yorumunu yaparak işe alınmasını yada alınmamasını sağlamaktadır. Bu teknik uygulamalarda kullanılan yaygın bir sistemdir.
 
İşverenler, işe alacakları kişilerin eğilimlerini genelde öğrenmek istiyor. Dürüst olmayan, güvenilmez insanların etrafında kim vardır? Güvenilmezlik yansıtan el yazısı özellikleri bazı usulsüzlük, kaypaklık özellikleri yanı sıra şiddet içeren çeşitli psikopat ve sosyopatik olumsuz davranışlardır. Ancak, insanları bu şekilde etiketlemek geçmişte işledikleri suçlara bakarak güvenilmez, sahtekâr zihin yapısına sahip karakterde olduğunu söylemek ve buna göre iş başvurusunu kabul etmek ne kadar doğrudur bence bu tartışılmalıdır.
 
Yüz Fotoğrafları üzerindede bu na benzer değerlendirmeler yapmak mümkündür. Alın yüksekliği saç tarama biçimi, saç traş şekli, göz kapakları ile kaş arasındaki mesafesine, gözlerin birbirine yakınlığına, yanak kemikleri, çene yapısı ve açısı ile kulakların yapısı, (Kulaklar, insan vücunda parmak izi gibi değişmez özelliktedir. Suçluların teşhisinde kullanılan önemli bir tekniktir. Ayrıca, Japon bilim adamlarınında doğruladığı 1996 yılındaki bir çalışmada, insanın kulaklarının yılda 0,22 mm. “0,01 inç” büyüdüğü kabul görmüştür. Tabi bu büyüme yıldan yıla değişebileceği görüşü hakimdir.), dudakların sola yada sağa bakması, genişliği, buruna mesafesi, alt dudağın sarkması, burun deliklerinin özellikleri v.b.
 
El yazısı ve imzalardaki sahtecilik tespitlerini algılamada, kızılötesi görüntüleme ve diğer optik cihazların kullanımı gibi test türlerinin tümü göz yardımıyla yapılır. Kızılötesi görüntüleme cihazı sayesinde kimyasal silinmeler ile yazım değişiklikleri algılanır. Morötesi görüntüleme tekniği ile mürekkep yansımaları tespit edilir. Görünür dalga boyundaki filtre yardımıyla yapılan bu incelemeler ile görsel yansımaların tespitinde kızılötesi ışıma, ultraviyole, floresans görüntüleme ve eğik (yatay) aydınlatma teknikleri kullanılır.  Fulaj izi tespitinde elektrostatik algılama cihazları (ESDA) orijinal veya sekonder sayfalarda bulunan gizli izlerin tespitini algılamada yardımcı olurken eğik (yatay) aydınlatma tekniği ile gölgelendirme yapılarakta tespite gidilebilinir. Bu eğik ışık kaynağı ile ayrıca kağıt yüzyindeki deforme olan bölümlerde bulunan silinti ve kazıntılarda tespit edilebilinmektedir.
 

Sahtecilik Suçunu Anlamak

Sahtecilik, külliyen sahte bir belge yapmak ya da varolan bir belgeyi formatına aykırı ve yetkili kurum ya da şahıstan izinsiz değiştirmektir. Ayrıca, nesneler, veriler ve belgeler de sahte olabilir. Örnek verecek olursak bunlar; Yasal sözleşmeler, tarihsel kağıtlar, sanatsal objeler, diplomalar, lisanslar, sertifikala, kimlik ve kimlik yerine geçen belgeler sahte olarak düzenlenebilir. Banknot, madeni para ve diğer tüketim malları da taklit edilebilir, ancak bu suç genellikle sahtecilik suçu olarak adlandırılır.

Yanlış Yazı

Sahteciliği ileri sürülebilmesi için, yazının yasal önemi ve yanlış yazılmış olması gerekir. Yasal önemi ihtiva eden nesneler: Sürücü belgeleri, pasaportlar ve kimlik ve kimlik yerine geçen belgeler. İşlemler, hibeler ve makbuzlar gibi işlem belgeleri. Para, çekler, hisse senetleri gibi finansal araçları. Diğer belgeler, örneğin tıbbın reçeteleri, simgeleri, eserleri. Örneğin, birisi yaşını taklit etmek ve alkol almak için sahte bir sürücü ehliyeti kullanıyorsa, gerçekte sahte ruhsat vermemiş olsa dahi sahte bir sürücü ehliyeti kullandığı için suç işlemiş olurlar. .

Sahteciliğin Ortak Tipleri

En yaygın görülen sahtecilik türleri arasında imzalar, reçeteler ve sanatsal eserler yer alır. İmza Sahteciliği: İmzanın taklit ya da transferi ile başka birinin açığa attığı imzanın farklı bir amaç için kullanılan belge haline dönüştürülmesi işlemidir. Reçete Sahtekârlığı: Mevcut bir reçeteyi değiştirmek veya ilacı almak için bir doktor imza veya reçetesini yaptırmak. Ancak ülkemizde resmi reçeteler verilen onay kodu ile eczanelerden alınabildiği için bu tür sahtecilik eylemlerinde epeyce azalmalar gözlemlenmiştir. Sanat Sahteciliği: Sanatın orijinal veya orijinal bir parçası gibi görünmesini sağlamak için bir sanat parçasına bir sanatçı adı ya da imzası ekleme gayretidir.

Sahtecilik suçunda teşebüs ve niyet kavramı

Sahteciliği yapan şahsın sahtecilik suçlamasıyla itham edilebilmesi için kandırma (aldatma ve ikna) kabiliyetinide kullandığı nesnenin var olması gerekir. Bu aynı zamanda suçun işlendiği algısı için de geçerlidir. Örneğin, bir kişi Hollandalı ressam Hieronymus Bosch'un eseri ünlü The Garden of Delights tablosunu çoğaltabilir ancak orijinal olarak boyadıkları tabloyu satmaya ya da temsil etmeye kalkışmadıkça sahtecilik suçu gerçekleşmez. Ancak, kişi orijinal The Garden of Delights olarak boyadıkları tabloyu satmaya kalkışırsa, tablo yasadışı bir sahtecilik yöntemi ile üretilmiş (taklit edilmiş) olur ve sanat eserlerini satıp satmadıklarına bakılmaksızın sahtecilik suçundan suçlanabilir.

Taklit edilmiş Bir Dokümanın Sahibi Olan

Taklit edilmiş bir belgeye sahip olan bir kişi, belgenin veya öğenin sahte olduğunu bilmediği ve bir kişiyi veya varlığı dolandırmak için kullanmadığı sürece bir suç işlememiş olur. Örneğin, bir kişi, verilen hizmetlerin ödenmesi için sahte bir çek aldı ve çekin sahte olduğunu bilmiyorsa ve paraya çevirdiğinde yada bir başkasına ciro yapıp verdiyse de suç işlememişlerdir. Çekin sahte olduğunu bilmesi ve çekin parasının ödenmesi durumunda, cezai sorumluluk mevcut olur.

İMZANIN GERÇEK OLUP OLMADIĞINI NASIL ANLARIZ?

Bu, temel bilgiler gözden geçirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. İmza konusundaki doğrulama, ustalaşmak için yıllarca tecrübeye sahip (çok sayıda imza incelemesi yapmış) olan son derece uzmanlaşmış bir disiplindir, ancak bir uzman mevcut veya pratik olmadığında, amatörlerin bir imzanın gerçek olup olmadığı konusunda daha iyi bir fikir edinmek için kullanabilecekleri bazı ipuçları vardır.
En başta gelen en önemli soru şudur: 'Bu imzanın sahte olması için bir sebep var mı?' Profesyonel sahtekârlar, en yetenekli ve en donanımlı profesyonelin sahteciliği algılamasını engelleyen yöntem ve materyalleri kullanma motivasyonuna sahiptir. En çok başarıyla gelen imza sahteciliği, kimyasal yıpranma unsurları da dahil olmak üzere kendi mürekkeplerini belirli aralıklarla doğru kimyasal maddelerle formüle ederler. Kusursuz, ancak tamamen sahte, bazen eski kitapların sonunda boş kağıtları keserek elde edilen, sıfırdan oluşturulur. Bu sahtecilikleri açığa çıkarma sanatı ve bilimi, burada ele alınacaklardan çok daha uzmanlaşmış bilgi gerektirir.

Gerçek İmza-Basılı İmza Aradığınız imzanın matbu basılı bir şey değil, gerçek bir imza olup olmadığını kontrol etmek için birkaç numara: Arka yüzüne bakmak için imzalanmış sayfayı çevirin. Sayfayı ışığa tutun. İmzanın mürekkebi kağıttan akıyor mu? İmza çizgilerinin mürekkebi, sayfadan içeri gelen ışığı eşit bir şekilde bloke ediyor mu yoksa daha koyu, daha ağır çizgili alanlar var mı? İmzanın ön yüzüne dönün, sayfaya eğik bir açıya bakın. İmzanın maşlangıcında mürekepte fazla akıntı varmış gibi görünüyor mu? Bu soruların herhangi birinin cevabınız "evet" ise, gerçek bir imza potansiyeline doğru biraz ilerlediniz.

Aradığınız imzanın elden eklendiğinden makul bir şekilde emin olabiliyorsanız bir sonraki adım gerçek olma ihtimalini görmektir. İmzalar insan yaşlandıkça değiştiğini unutmayın. Yazarın muhtemelen o imzayı ne zaman attığını kontrol edin ve mümkünse aynı yaklaşık tarih aralığında atmış olduğu imza örnekleri ile karşılaştırın. Yazar hem imza hem de tarih eklemiş olsaydı, işler basitleşir. Rakam karakterleri yönünden de inceleme yapılabilinirdi. Bir sonraki adım imzaya yakından bakmaktır. Burada iyi bir ışık kaynağı ve bir büyütme veya büyüteç önemlidir. İmzadaki çizgilere bakın. Keçe uçlu kalemler, kağıt yüzeyinde fırça darbesi gibi farklı bir iz bırakacaktır. (Keçe uçlu kalemler 1950'lerde popüler olmaya başladı Tükenmez kalemler bilye uçludur, sayfaya girinti (baskı, fulaj) izi bırakma eğilimindedir ve oldukça belirgin bir temiz dar çizgi sergiler. Artık tükenmez kalemler her yerde var, (20. yüzyıl öncesinde gerçekten mevcut değildi.) Dolmakalem, 20. yüzyılın başlangıcından önce oldukça standarttı. Bu kalemlerin uçları keskin çizgiler bırakır, tükenmez kalemlere oranla noktalara göre biraz daha geniş olma eğilimindeydi, mürekkep sıklıkla kağıda biraz daha fazla dökülür ve belirgin lekeler oluşturur.

İmzada kullanılan mürekkep sıvısı var mı? Bir çizginin garip bir yerde kopması durumunda duraksama izi olup olmadığına bakın veya mürekkep uzun bir süre dinlenmiş bir yerde toplanmış olabilir. Çoğu insan, belgeleri imzalarken çok sayıda imza atan şahıs doğal, kesintisiz bir hareketle imza atabilirken, az imza atmış genç biri, anlamsız ve duraksayarak imza atabilir. Kararsızlık ve duraksamalar bazen bir yaşlanmanın doğal sonucu da olabilir, bu nedenle imza satırındaki titreklik ve kaleme uygulanan basıncın kağıda bıraktığı fulaj izide gerçekte doğrulamaya yardımcı olabilir.

İmzanız bu temel testlerin tümünü başarıyla tamamladıysa, bir sonraki adımda profesyonellere geçmek isteyebilirsiniz. Ülkemizde birçok imza inceleme uzmanı var, ancak evrensel bir mesleki sertifika veya lisans gerekliliğini unutmayın. Bilirkişilik tecrübesi ve itibarı sizin rehberiniz olmalıdır. Ayrıca, sağlanan herhangi bir özgünlük (kendine has) ifadesinin o kişinin uzman görüşü olduğu unutulmamalıdır. Hedefteki ürün satmak ise, alanındaki profesyonel kişilerle konuşmaya başlamanız size ne kadar çok pratik yapabileceğiniz konusunda başlangıç yapmaktan çok fazla zaman kazandırabilir. Unutulmamalıdırki profisyonel sahtekarlar sizin yapılan tebligata itirazınızın gecikmesinden faydalanarak evinize ve taşınır mallarınıza icra getirmek gayesi güderler. İcra yoluyla elinizden alacakları mallarınızı yıllar sonra davayı kazansanız bile geri alamayasınız diye üzerlerinde hiçbir mal varlığı bulundurmadıklarından, tüm hayat boyu kazandıklarınızı, bir sahtekara kaptırmanız çok üzücü sonuçlar doğurur.


Simülasyon

Simüle edilmiş imza ya da "bazen bilinen haliyle serbest el sahteciliği", sorgulanan belge denetleyicisinin olağan faturasıdır. Bu sahtecilik, gerçek bir imza modeli kullanılarak oluşturulmuştur. Sahtekar, bu modeli sanatsal bir beceri ile üretir. Onun beceri ve uygulama miktarına bağlı olarak, simülasyon oldukça iyi olabilir ve orijinal imzayla olağanüstü resimsel benzerlik taşır.

Bir modelle oluşturulan birçok simülasyon, sahtekarlığın, tereddüt, kalem vuruşları, kör başlatma ve durmalar, düzeltme ve statik basınç gibi sahteciliğin genel göstergelerinin en azından bir kısmını içerecektir. Yavaş bir "çizilmiş" görünüme sahip olacaklardır. Uygulanan simülasyon, çoğunlukla, model imzasının ezberlendiği ve onu üretmek için kullanılan bazı hareketlerin yarı otomatik hale geldiğinden daha kaliteli bir yaratımdır. Bu simülasyon daha doğal akışkan bir şekilde yazılabilir. Konik başlangıçlar ve durmalar, kalem basıncında değişiklikler olabilir ve hareketli hatta daha az titreme olabilir.

Hız akışkanlığı sahtekarı zorlar ve hatalar yapmasına sebebp olur. Gerçek yazı veya imza oluştururken kalem hareketi ne kadar çabuk hareket ederse, gerçek yazı ve imzayıda taklit etmek o kadar zor olur. Hızla oluşan hareketler daha yavaş olan muadillerinden daha yakından incelendiğinde, Yavaş atılmış bir imza, sahtekar kişinin şahane derecede resimsel bir benzerlikle imzayı çoğaltılmasının zorluğunu hız akışkanlığı sebebiyle ortaya koyacaktır.

Hem uygulanmış hem de uygulanmayan simülasyonlar hala kayda değer eksikliklere sahip olacaktır. Sahtekâr doğal olarak en büyük gayretini en iyi incelemenin altına düşmeyi umduğu adların bir bölümüne koyar. Harf biçimleri (özellikle de daha belirgin, büyük veya baş harfler) gerçek harfleri neredeyse kopyalamış olsalar da, oranlar ve yükseklik oranları nadiren doğru olacaktır. Adların iç bölümleri (daha küçük, daha az tanınmış harfler ve kalem hareketi), orijinal imzada bulunan doğru form ve hareketlerden en fazla sapmayı genellikle gösterecektir.

Simüle edilmiş imza, yetkili bir adli belge denetleyicisi tarafından incelendiğinde, imzayı gerçeklik testindeki başarısızlığını ve farklılıklarını çoğunlukla bulur. Benzetilmiş bir sahteciliğin oluşturulması sırasında, yazar başka bir kişinin yazı tarzını çoğaltmaya çalışır. Bunu yaparak, sahtekâr kendi ayırt edici yazı stilini çok az geride bırakır. Başkasının imzasını taklit ederek, kendi el yazısının olası tüm maskeleri arasından en iyilerinden birini üretir. Nadiren, sahtecinin kendi özelliklerinden bazıları tartışmalı yazıda görünebilir. Bu vesileyle ortaya çıkan bu özelliklerin sınırlı miktarı, yazarın belirlenmesini neredeyse imkansız hale getirir.

Bazen, aynı imzayı tekrar üretmeye teşebbüs eden iki veya daha fazla suçlu olacaktır. Sahte imzadaki kusurların kombinasyonlarıyla diğer şahıslar adına atfen atılmış simülasyon imzaları gruplamak veya ilişkilendirmek mümkün olabilir. Benzer kusurları birleştirip (orijinal imza ile karşılaştırıldığında) gruplandırarak, aslında iki veya daha fazla farklı sahtekarın var olduğunu kestirip açıklamak mümkündür.



İmza Transferinde izlenen yöntemler

İzlenen sahtecilikler genelde "ışık kaynağı", "karbonlu kağıt ara maddesi" veya "basınçlı fulaj izi" olmak üzere üç yöntemden biriyle yaratılır. İzler, orijinali belirlemeye çalışan belge inceleme uzmanına normalde pek fazla meydan okumayabilir, ancak fail kendi imzasını saklamak için kullandığı bu yöntemler en büyük kılık değiştirme biçimidir.

Kalem veya diğer sivri uçlu bir nesne tarafından orijinal imza üzerine çekilen ikinci bir mürekkep çizgisi veya girintisi genellikle bir basıncın veya karbonlu kağıt ara maddesinin varlığının göstergesidir. Orijinal bir imza içerisinde ikinci bir mürekkep çizgisi mevcutsa tekrar dikkatli olunmalıdır.



Işık kaynağı kullanılarak yapılan sahtecilikler

Işık kaynağı kullanılarak yapılan sahtecilikler, imza üretmek için en basit ve en sık rastlanan ışık tekniğidir. Sahte imzayı alacak olan kağıt, orijinal imza taşıyan bir belgenin üzerine yerleştirilir. Bu belgeler daha sonra orijinal imzayı sahtecilik için seçilen yere doğrudan koyacak şekilde hizalanır. Bu iki kağıt daha sonra bir pencere veya diğer ışık kaynağına tutulur ve iletilen imza görüntüsü kopyalanacak belgeye nakledilir



"Basınçlı fulaj izi" tekniği ile yapılan sahtecilikler

Karbonlu kağıt ara maddesi kullanılarak yapılan sahteciliklere benzer şekilde, girintili çizgi oluşturulur. Esasen aynı şekilde üretilir, ancak herhangi bir ara üreme nesnesi kullanılmaz. Model imza üzerinden yararlanarak iz oluşturulurken daha ağır baskı uygulanır. Bu baskı, alınan belgede girintili bir "imza" bırakır.
Bu daha sonra geniş uçlu bir kalem ile örtülür. Bu hata gözle (eğik) ışık kullanarak kolayca gözlemlenebilir. Gerçek olmayanın diğer genel göstergeleri simüle edilen sahte imzaya benzerdir.Sahte imzayı mürekkep sıvısı ile oluşturmak ve görünüşü doğal hale getirmek için model imzada olduğu oranda yeterli hızı sağladığında, kuşkusuz birkaç alanda model çizgisini kaçıracak ve daha sonra kolayca ayırt edilecek hatalar yapacaktır. Öte yandan, model imza görüntüsüne özel önem veriyorsa, sonuçtaki satır kalitesi yavaş ilerleyen, seyir ve sürat azalmış halde, tereddüt dolu, sahteciliğin yan ürünü haline gelecektir.

Nakil imza Sahtecilikleri

Nadir durumlarda, sahte imzanın yenilikçi bir şekli ile karşılaşılabilir; bu, en iyi şekilde izlemeyle eşlenebilir; ancak gerçekte, üretim yönteminden dolayı izlemenin geleneksel konseptlerinden farklıdır.
Çoğu geleneksel tükenmez kalem mürekkebi, boyalar, yayıcılar, plastikleştiriciler ve diğer mürekkep bileşenlerini taşımak için ana madde olarak bir etilen glikol ortamı kullanır. Bu mürekkebi kullanarak bir kalem kullanarak yapılan imza, sıradan mumlu kağıt veya dondurucu kağıdı kullanarak başka bir belgeye "aktarılabilir".
Bu form ortamını orijinal bir imza üzerine yerleştirip kağıdın üstünü şiddetle ovuşturarak imza ile birlikte olan mum erir ve daha sonra etilen glikol bazlı mürekkep hattının bir kısmını absorbe eder. Bu belge, şimdi orijinal imzanın ayna görüntüsünü içeriyor ve sahte düzenlenen başka bir belgenin üzerine yerleştirilir. Mumlu kâğıt mürekkep ve mürekkep bileşiklerini eriterek tekrar sahte belge üzerine nakledilir. İmzanın kendisi belirgin bir şekilde soluk bir görünüme sahip olacak ve düşük büyütme altında görüntülendiğinde mürekkep çizgisinin kenarının keskin görünüşten ziyade benekli bir görünümü olacak ancak kalem baskı (fulaj) izinden yoksun olacaktır.

İnkar kastı atılmış orijinal imza sahtecilikleri

Gerçeklik gerekliliklerini karşılamıyorsa imza sahtedir demek yanlış olur. Bazen, bir kişi imzayı, daha sonra reddetmek için farklı art niyeti ile imzalayacaktır Bazısı, emin olmadıkları bir şeyi imzalamanın zorunluluğu ile karşı karşıya kaldıklarında bunu bir emniyet önlemi olarak düşünebilir.
Genellikle otomatik sahtecilik olarak adlandırılan bu imza, genellikle teminat senetleri, sözleşmeler, Anayasal Haklar formları, itiraflar, kapalı hesap çekleri vs. üzerinde bulunur.
İnkar kastı atılmış orijinal imza sahteciliklerine ilişkin ilk gözlemler sıklıkla, bir benzetme sahtekarlığında beklenilenle benzerlikler gösterir. Daha fazla inceleme, gerçek imza ile olağanüstü iç benzerlikler ortaya koyacaktır. İmzayı inceleyebilecek uzman kişilerin algılama yeteneklerini bilmemekte olan sahteciye, daha büyük, başlangıçtaki veya öne çıkan harfler arasında büyük değişiklikler yapılır. Onu reddettiğini imza ile karşı karşıya getirdiği her zamanki yanıtı "Ben bu yazımı yada imzamı asla böyle yapmam" dır. Gerçekten de bilmiyor, ama gerçek bir sahtekâr da olmaz.
Yazar tarafından belirgin özelliklerin değiştirilmesine olan bu dikkat, genellikle, tartışmalı imzanın içinde bulunan küçük ve görünüşte daha az önemli harf formasyonlarına geçmez. Yakından incelendiğinde, imzanın bu daha belirgin olmayan bölümlerinde yer alan ayrıntılar, orijinal imzalardaki ayrıntılara yadsınamaz benzerlikler gösterecektir. Şahıs en iyi değiştirdiğini sandığı yazı yada imzasının bir kılık değiştirme olduğunu bir kez yerine getirdikten sonra, başka bir harf oluşumunun değiştirilmesine olan ihtiyacı algılayana kadar normal alışılmış el yazısına veya imza stiline geri dönecektir. Çünki beyni kendi kaligrafik ve karakteristik özelliklerine tekrar yönlendirir.
Aslında, bir simülasyon yaratan sahtekar, imzanın öne çıkan odak noktalarını gerçek bir imza içindeki benzer özelliklere benzemek için elinden geleni yaparken, otomatik sahteler, onları farklı görünmelerini sağlamak için kendi yolundan gitmektedir.


Orijinal Olmayan Mekanik İmzalar

Mekanik imzalar çoğunlukla insan elinin doğrudan yardımı olmadan üretilen türleridir. Otomatik kalemler veya yazı makineleri, kauçuk damga ve ofset baskı ile üretilen imza mekanik imzaların örnekleridir. Bu taklit imzaları, imtiyaz sahibi tarafından yetkilendirildiğinde yasal olarak orijinal olabilmeleri bakımından diğer orijinal olmayan imzalardan farklıdır. Bunlar, adli olarak orijinal olmayan fakat yasal olarak otantik kabul edilen imzaların başlıca örnekleridir. Bununla birlikte, mekanik imzalar yetkisiz kapasitelerde kullanıldığında, bunlar tamamen basitçe sahtelerdir.
Follow Me on Pinterest
 
İçeriğe dön | Ana menüye dön